Ananas

Ananas sıcak ülkelerde yetişen bir bitki olup meyvesi de aynı isimle anılır. Anayurdu Güney Amerika'dır. Meyvesi iri, güzel kokulu ve lezzetlidir. Meyvenin üzerinde bir demet yaprak vardır. Bu meyve ilk önce Brezilya'da bulunmuş olup oradan İngiltere'ye götürülmüş ve daha sonra da Fransa'da yetiştirilmiştir. Türkçe'de ananas, İspanyolca'da ise pina olarak adlandırılmıştır. Çam kozalağına benzediği için bu adı almıştır.

Olgunlaşmamış ananasın tadı ekşi, olgunlaşmışın ise tatlı olur. Olgun olmayan ananas market rafında veya evde mutfakta bekletildikçe olgunlaşır. Fazla olgunlaşan meyvenin kesilmesi, dilimlenmesi zor olabilir. Fazla olgun meyvenin tadı da değişebilir bu nedenle ananas seçerken ne çok ham ne de çok olgun olanları seçilmelidir. Olgun olmayanların kabuk renkleri açık olabilir, kabuk rengi olgunlaşmaya doğru giderek koyulaşır. Parmak ile hafifçe bastırarak yumuşaklığı kontrol edilebilir. Ayrıca çok olgun olanların yaprakları çekildiğinde kolaylıkla kopabilir. Mutfaklarda ananas ağırlıklı olarak tatlılar için kullanılır. Kivi gibi ananas meyvesi de Jöle, jel veya jelatinde donma problemi yaratır. Bunun nedeni ananasın bromelain enzimi içermesindendir. Bromelain enzimi, proteyinlerin sindirilmesine yarayan bir enzimdir. Bu nedenle ananas özellikle hayvansal jelatin (sığır jelatini) içeren jeller ile birlikte kullanılamaz, kıvam almayı ve donmayı engeller.

Olgun olarak hasat edilen meyveler yaklaşık 7°C de 2 hafta kadar saklanabilir. Meyvenin eti başlangıçta sarı yeşil bir renkte ve camsı görünümdedir, daha sonra bekledikçe koyulaşır. Benzer şekilde dışardan da bakıldığında kabuk rengi parlak ve camsıdır, bekledikçe kahverengiye döner. Ananas potasyum, kalsiyum, fosfor ve demir gibi mineraller ve A,B ve C gibi bazı vitaminler bakımından zengindir. Şeker ve yüksek oranda lif içerir. Buna ek olarak ananas, sindirim için gerekli olan enzim bromelain içerir.